Hülya Gülay

Hülya Gülay
"İnsanın fikri neyse zikri de oymuş derler dostlar; benimkiler sanal alemde gezintiye çıktılar...Çaldıkları her kapı açılır mı bilinmez, eğer sizin kapınızı çalarlarsa korkmayın, size zarar vermezler..."

Rezonans Kanunu

Olan, olacak olan, benim, senin, herkesin düşündüğü şeymiş. Bu düşünceye şahsi hayat görüşü deniyor ve yaşamımız da bu doğrultuda ilerleyip gelişiyormuş, haberin var mı?
Evrendeki her şeyin birbirleriyle titreşim halinde, vücudumuzdaki her organ ve hücrenin de dâhil olduğu dünyadaki bütün nesnelerin, canlıların kendilerine has titreşimleri olduğunu, benzerlerin birbirlerini çektiğini, bizim titreşimlerimizle uyumlu olan her şeyin, karşı koymaksızın bizim hayatımıza çekildiğinden haberin var mı? Bunun bizim için, her zaman olumlu bir şey anlamına gelmediğinden, haberin var mı?
Bütün duygu ve düşüncelerimiz kalbimizin enerjisinde bilgi olarak bulunuyormuş, kalbimiz, inanç ve duygularımızı elektromanyetik titreşimli dalgalara dönüştüren bir tür aracı olarak hizmet ediyormuş. Bu elektromanyetik dalgalar vücudumuzla sınırlı kalmayıp, bütün çevremize uzanıp, bizi kuşatan her şeyle iletişim halindeymiş. Kalbimiz, bütün inançlarımızı, geleceğe yönelik düşlerimizi ve duygularımızı başka dile, titreşim dalgalarının kodlanmış diline çevirip, bunları evrene gönderiyormuş, haberin var mı?
Bizim enerjimizle rezonans içinde olan her şey hayatımızda tahakkuk ediyormuş, inandığımız bütün düşünceler yaşamımızda gerçekleşiyormuş. Ne dilersek dileyelim, mantık seviyesinden kalp seviyesine taşımazsak olmazmış, haberin var mı?
İç âlemimizde sahip olduğumuz her şey, dış dünyada da karşımıza çıkıyormuş, bunun kaynağı da düşüncelerimizmiş. Uzun süreli, sık sık düşündüğümüz, hissettiğimiz ve söylediğimiz her şey rezonans alanımızı oluşturuyormuş, haberin var mı?
Sadece sen, ben değil, diğer bütün insanlar da aynı şekilde enerji gücü yayıyormuş, aynı titreşimdeki enerjiler birbirlerini çektikleri için tıpkı bizim diğer insanları ve olayları kendimize çektiğimiz gibi başka insan ve olaylar da bizi çekiyormuş, haberin var mı?

Peki ya bu şahsi görüş denen şey, yanlış bilgi ve olgulara dayanıyorsa, dünyayı nasıl bir kaos haline getirdiğimizden haberin var mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder